Kalın barsağın son kısmı olan bölge rektum olarak isimlendirilir. Bu bölgenin çeşitli nedenlerle, çeşitli oranlarda anüsden dışarı çıkması makat sarkması -rektal prolapsus olarak adlandırılır.
Kadınlar arasında çok sayıda normal doğum yapmak ve iri bebek dünyaya getirmek, yaşlanma menepoz gibi nedenler, kalın bağırsağı leğen kemiği (pelvis) içinde tutan bağların zayıflamasına ve son kısmı olan rektumun makattan dışarı çıkmasına neden olabilmektedir. Yaşlılık(genç ve çocuk hastalardada görülebilir), zayıflık, çok doğum,çeşitli barsak hastalıkları (kronik kabızlık ishal) anal kasların yetersizliği sinir hasarı çeşitli ameliyatlar (histerektomi) nedeniyle olabilir Yaşlılık, hem barsağın asıcı bağlarında zayıflamaya neden olmakta hem de makatı kontrol eden ve etrafındaki kaslarda güçsüzlük gelişmesine neden olarak barsağın sarkmasına zemin hazırlamaktadır. Bunun dışında kabızlık ve kabızlığa bağlı olarak aşırı ıkınma rektal prolapsus gelişmesine sebep olan diğer bir önemli nedendir. Daha nadir olarak omurilik yaralanmaları ve çeşitli nörolojik hastalıklarda da rektal prolapsus görülebilmektedir.
Makattan barsağın sarkması kişiyi doktora getiren en önemli bulgudur. Beraberinde kanlı veya sümüksü akıntı, kabızlık, dışkı tutamama, makat çevresinde ağrı, makatta dolgunluk hissi ve ağrılı dışkılama çok sık görülen semptomlardır. Özellikle yaşlı kadın hastalarda leğen kemiği kaslarının zayıflığına bağlı olarak idrar torbasının (mesane), döl yolu (vajen) ve/veya rahim (utrerus) sarkması da görülebilmektedir. Böyle bir durumda kişide idrar kaçırma meydana gelebilmektedir. Ayrıca dışkılama ile ilgili sıkıntı olmasından dolayı karında şişkinlik ve müphem bir karın ağrısı da rektal prolapsus olan bireylerde görülebilmektedir.
Bazı bulgular hemoroidle (basur-mayasıl) benzerlik göstermektedir. Kanama ve makatta ele kitle gelmesi (sarkan bağırsak dokusunun dışarı çıkması sonucu) gibi belirtiler birbirine benzese de rektal prolapsusta kalın bağırsağın makattan dışarı ve içeri doğru hareketi ve sarkması söz konusudur. Hemoroidler (basur) ise anal bölgeye (makata) yakın damar keseciklerinin genişlemesi sonucu oluşur.
Çoğu zaman kişinin şikâyetleri, dikkatli bir sorgulama ve iyi bir fizik muayene ile hastalığın tanısı konulabilmektedir. Yatar pozisyonda ıkınma ile prolapsus gözlenemiyorsa çömelir pozisyonda kişinin ıkınması istenebilir. Bazende prolapsus makatın dışına çıkmadan kalın barsağın birbiri içine geçmesi tarzında da olabilir. Böyle bir durumda videodefekografi (dışkılama sırasında çekilen özel bir röntgen filmi) yararlı olabilir. Bu yöntemle, hasta bağırsak hareketleri yaptığı sırada grafiler çekilir. Bunun sonucunda hastanın nasıl tedavi edileceği planlanabilir ve ameliyat tipine karar verilebilir.
Tanıdan ziyade uygulanacak tedavinin belirlenmesi açısından, anal manometri de yapılabilir. Bu testle anüs (makat) etrafındaki kasların fonksiyonları ve anüs ile rektum arasındaki koordinasyon incelenebilir. Bu hastalık daha çok ileri yaş grubunda görüldüğü için kişide olabilecek kalın barsak kanserini (Yaşla birlikte görülme riski artması nedeniyle) atlamamak açısından doktorunuz, kolonoskopi ve fleksible sigmoidoskopi önerebilir.
Cerrahi, rektal prolapsus tedavisinde başlıca tedavi seçeneğidir. Hastanın yaşı, kabızlık, dışkı tutma durumu, prolapsusla beraber olan diğer organ sarkmaları (idrar torbası, rahim ve döl yolu) ve eşlik eden yandaş hastalıklar (göğüs, kalp, ve şeker hastalığı gibi) ameliyat seçimini etkileyen faktörlerdir. Burada ameliyat seçimi standart bir ameliyattan çok kişiye özel bir ameliyat olmalıdır.
Kabızlık ve büyük abdest tutamama gibi şikayetler genelde hastaya göre ve tedavi şeklinin iyi bir kombinasyonu yoluyla olmalıdır.
Her cerrahi tedavi metodundan sonra olabileceği gibi hastalığın tekrarlaması idrar ve büyük abdest yapmakta zorluklar vb gibi istenmeyen durumlarla sonuçlanabilir.