Sleeve Gastrektomi -Tüp Mide

Morbid obezite de  hastalık için cerrahi uygulama  kararı,  bireyin yeni bir hayat isteğindeki  felsefi ve özbenlik mücadelesinin  sonucudur. Normal ve daha uzun  bir hayat isteğinin en güçlü  şekilde hedeflendiği  başlangıçtır.

Şu bilinmelidir ki morbid obezite hastaları  10-15 yıl daha az yaşamaktadırlar.

İçimizde yaşayan ve başka birinin, dönüştüğü hayatına tekrar ‘’normal ‘’bir şekilde devam etmeye çalışan   kişinin ruh hali ve  sağlık tetkiklerindeki tüm değişiklikler, yaşam kalitesindeki  azalma ve buna rağmen sürdürülen günlük aktivitelerdeki azim ve karalılık insan faktörünün yaşama bağlanma isteğinin apaçık en önemli göstergesidir.

Bu operasyon ve sonrasını tanımlayacak en doğru tanım ’’ Morbid obeziteden kurtuluş ve başlangıç sürecidir’’.

Bu süreçte yaşam isteğinizin  farkında ve yanınızdayız.

 Günümüz cerrahisinde operasyon hazırlığı ve sonrası  operasyon teknik detayları kadar önemlidir

Morbid obezite  kişinin  vücut kitle indeksinin 40 ve üzerinde olması halidir, 35 ve üzerinde olmasına ise ciddi obez-şişmanlık denilir

Olgular artık hasta olarak kabul edilebilir. Çünkü obeziteolguları  sadece vücut kitle indeksinde  artım değil beraberinde bir çok hastalık için risk faktörü içeren çok ciddi metabolik bozulma döngüsüne girmişlerdir. Bu yaşam süresinin kısalması ile paraleldir.

Obezite operasyonları sonrasında,  ortaya konduğu üzere  metabolik dengenin sağlanması ile  sistemik etkilerinin  giderildiği, beraberinde vücudun kendi dinamiklerine tekrar kavuştuğu görülmektedir.

Sindirim sisteminin vücut genelindeki etkilerininde bu değişim ile ne kadar önemli bir mesafe kaydettiği hayret vericidir. Tip 2  Şeker hastalığı, reflü semptomları, idrar tutamama, pseudo  tm serebri  hipertansiyon, karaciğer yağlanması,  depresyon, uyku apnesi, astım, dizlerde artroz, kalp hastalıkları riskleri, toplar damar dolaşım hastalığı, gut, kalp hastalıkları risklerinde %95 lere varan düzelmeler meydana geldiği gösterilmiştir.

Bu durum elbette kişinin yaşam kalitesinde (% 98)  son derece önemli bir artış sağlar. Öyle ki belirtilen hastalıklardan ölüm riski %89 azalır.

Yapılan tüm diyet egzersiz ve tedavilere rağmen  Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan buna rağmen kilo veremeyen ek hastalıklar nedeniyle ilerleyci metabolik  patolojik bulgulara sahip olan vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olan  kişiler morbid obezite için ameliyat edilmelidirler.

 Günümüzde ‘’Tüp Mide (Sleeve gastrektomi) ‘’morbid obezite-şişmanlık için en çok uygulanan ameliyat yöntemidir. Mide üst kısımda fundus denen bölgesinden antrum denen alt kısmına kadar  belli bir hacim bırakılarak çıkartılır. Kalan kısım bir tüp şeklini aldığı için ‘’Tüp Mide ‘’ olarak adlandırılır.

Tüp mide operasyonu neredeyse tüm dünyada tercih edilen ilk seçenek hatta ‘’Altın standart ‘’ operasyona tekniğidir. Diğer operasyon teknikleri ile mukayese edildiğinde  aynı miktarlarda kilo kaybı sağlamaktadır.

Keza metabolik benzer etkilerinin olması, uzun dönem yetersizliklerinde  diğer  metabolik operasyon çeşitlerine döndürülebilmesi, hatta tekrar aynı teknikle yinelenebilmesi  Tüp Mide (Sleeve ) tekniğini ilk  ve en çok tercih edilen teknik haline getirmiştir.

İlk seçenek bypasss yöntemlerinin uygulaması  karmaşık, komplikasyon oranları görece yüksek ve ek metabolik dengesizlik etkileri daha fazla yaşam kalitesine etkisi göreceli olarak daha düşüktür.

Yine de çok nadiren 60 üzeri vücut kitle indeksi (Süper -Morbid Oez) olgularında eski Tip 2 diyabet olgularında bu operasyon uygulanmaktadır.

Konu ile ilgili olarak ekibimizeki psikolog görüşmesi, diyetisyen kontrolü ve operasyon öncesi diyet ve aktivite programı başlangıcı ilk yapılması gerekenlerdir. Alkol ve  Sigara bırakılması  ve bu süreçte operasyon sonrası komplikasyon oranlarını artırdığı bilinen önemli bir zararlı etkendir.

Obezite cerrahisinin  içerdiği risklerin farkındalığı gerekir. Tecrübe  bu konuya ait sorunların çözülmesindeki yetkinlik,  bu operasyonlar için karar verilmesinde en önemli noktadır. Tüm operasyonlarda olduğu gibi  sistematik ve standardize edilmiş yaklaşım sorunların algılanışını en hızlı hale getirir.

 Riskler kilo vücut kitle indeksi, metabolik tablo, sigara kullanımı, akciğer ve  kalp hastalıklarının varlığı ile orantılı olarak artmaktadır. Bu tablo yanlızca operasyonun hemen sonrası değil hastanın iyileşme sürecinde de risklerle bağlantılı olarak değişkenlik  gösterir.

Evet Morbid obezite ameliyatı sonrası ölüm ihtimali %0.1-0.8 arasındadır. Bu risk aynı zamanda komplikasyonlar ile başa çıkma gereksinimi ve bilgisi, komplikasyon  farkındalığı açısından doğru hekim, doğru ekip, optimal planlama gibi bir çok noktanın da göz önüne alınması gerektiğini gösterir.

Yine de  karşılaştırıldığında kalp cerrahisi operasyonları daha fazla risk içermektedir.

Morbid obezite için yapılan tüp mide ameliyatında dikiş hattından kaçak riski %1-2 arasındadır.

Klinik olarak aşikar veya  tesbiti güç bir şekilde olabilir.

 Bu durumun hemen anlaşılması, doğru izlem ve  tecrübe gerektirmektedir. Erken dönem (ilk 3 gün -geç 8 gün  ) ve geç dönem 1. Haftadan sonraki üçüncü haftaya kadar olan sürede hastaların çok iyi bir şekilde takibi ateş, çarpıntı ,karın ağrısı, yutma  açısından kontrol edilmelidir.

Risk görüldüğünde kontrastlı filmlerle değerlendirilmeli lokasyon ve  durum ortaya konulmalıdır.

Kaçak meydana gelmişse erken dönemde drenaj gerekirse   klipleme, 2- 4 hafta süren  stent uygulamaları ,endoskopik girişimler, kaçınılmaz ise operasyon seçeneği düşünülmelidir.

Pıhtı oluşumu, akciğer embolisi – akciğerlere  pıhtı atması önemli ölümcül sonuçları olabilir. Bu durumdan korunmak amacıyla  ameliyat öncesi ve hemen sonrasında başlanması gereken kan sulandırıcı  heparin türevi düşük moleküllü ilaçlar  bir süre daha devam edilerek hastada bu risk azaltılmaya çalışılır. Varis çorapları, havalı basınç cihazları uygulanarak  bu durumdan kaçınmaya çalışılır.

Hastaların hemen ameliyat sonrası yürümeye başlayarak aktivite göstermeleri (3-4 saat sonrası) gerekir.

Ameliyat sonrası aktif beslenme takibi özellikle önemlidir.

Kas zaafiyeti olmaması ve beslenme yetersizliği nedenli,  halsizlik, tolerasyon güçlüğü, emilim eksikliği besin mineral  yetersizliği  meydana getirebilir.

Tüp mide ameliyatlarında beslenme yetersizlikleri %3.5 civarıdır.Uzun dönemde  mineral vitamin eksiklikleri takip neticesinde tamamlanabilir.  B12 vit (%3) D vit (%23), Folat (%3), Demir eksiklikleri (%3), Çinko ekskliği (% 3) oranında görülebilir.

Katı gıdalara  5 haftalık bir özel diyet  sonrasında geçilebilir.

Bu nedenle bir yıl boyunca 3 aylık kontrollerle kan tablosu görülmelidir.

Dikiş hattında darlık , dönmeler olabilir.  Darlığın dilatasyon ile genişletilmesi gerekebilir. Kaçınılmaz ise operasyon gerekebilir.By pas cerrahisine veya myotomi ile genişletilmesi gerekebilir.

Tüp mide  (Sleeve gastrektomi )operasyonu sonrasında tekrar kilo alma riski varmıdır ?

Evet. Diyet spor aktivite programları  bırakılırsa yatkınlık ve teknik bir takım nedenlerden dolayı tekrar kilo alımı olabilir.

Tekrar morbid obez değerlerinde  kilo alımı  yaklaşık %2-5 olguda ameliyat sonrasında görülebilir .Bu olgulara  kısıtlayıcı ve bypass cerrahi ameliyatları gerekebilir.