İletişime Geç

Makat Çatlağı Nedir ?

Makat çatlağı (anal fissür), makat bölgesindeki ince deri tabakasında oluşan yırtıklardır. Yırtılma genellikle aşırı zorlanma sonucunda gerçekleşir. Makat çatlağı olan kişiler dışkılama sırasında şiddetli ağrı, kanama ve kaşıntı gibi belirtiler yaşarlar. Makat çatlağı, tedavi edilmediğinde hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. İlk başta yüzeysel olan bu yırtıklar, zamanla iyileşmezse derinleşerek kronik bir hale gelebilir. Erken dönemde fark edilip tedavi edilmezse ağrılı bir döngüye girerek hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

Makat Çatlağı Belirtileri Nelerdir ?

  • Dışkılama sırasında cam çiziyormuş gibi keskin ve şiddetli ağrı hissi
  • Tuvalet sonrası birkaç saat sürebilen yanma ve sızlama
  • Dışkılama sırasında veya sonrasında tuvalet kağıdında parlak kırmızı kan görülmesi
  • Makatta kaşıntı ve tahriş hissi
  • Kas spazmı nedeniyle makat bölgesinde kasılma ve sertlik hissi
  • Kabızlık korkusu nedeniyle dışkılamayı erteleme ve bu nedenle şikayetlerin daha da kötüleşmesi

Makat çatlağı erken evrede fark edilirse, uygun beslenme düzeni, kremler ve sıcak oturma banyoları ile iyileşebilir. Ancak kronikleşmiş vakalarda, tıbbi veya cerrahi tedavi gerekebilir. Belirtiler uzun süredir devam ediyorsa, doğru tanı ve tedavi için bir genel cerrahi uzmanına başvurmak önemlidir.

Makat Çatlağı Neden Olur ?

Makat çatlağı (anal fissür), anüs bölgesindeki derinin yırtılmasıyla oluşur ve genellikle sert dışkılama, kabızlık veya ishal nedeniyle ortaya çıkar. Aşırı ıkınma ve zorlanma, makat kaslarını gererek hassas dokunun hasar görmesine neden olabilir. Uzun süreli ishal, bölgeyi tahriş ederek çatlak oluşumuna zemin hazırlar. Gebelik, doğum sırasında aşırı zorlanma ve makat kaslarının aşırı kasılması da Makat çatlağı gelişiminde etkili faktörler arasındadır. Makattaki kan dolaşımının zayıflaması iyileşmeyi geciktirir ve çatlak kronik hale gelebilir.

Makat Çatlağı Nasıl Geçer ?

Makat çatlağı (anal fissür), genellikle doğru bakım ve yaşam tarzı değişiklikleriyle iyileşebilir. Kabızlığı önlemek için bol su tüketmek, lifli gıdalarla beslenmek ve düzenli dışkılama alışkanlığı kazanmak iyileşme sürecini hızlandırır. Uzun süreli kabızlık veya ishal, makat bölgesinde tahrişi artırabileceğinden, dışkının yumuşak olmasını sağlamak önemlidir.

Sıcak oturma banyoları, makat kaslarını gevşeterek ağrı ve kas spazmını hafifletebilir. Bunun yanı sıra, bölgeyi rahatlatıcı ve iyileşmeyi destekleyici kremler veya fitiller kullanılabilir. Özellikle ağrıyı azaltan ve kan akışını düzenleyen merhemler, çatlağın daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir.

Beslenme düzeninin değiştirilmesi, bol lif tüketilmesi ve tuvalet alışkanlıklarının düzenlenmesi makat çatlağının tekrar oluşmasını önlemek için önemlidir. Eğer çatlak kronik hale geldiyse ve uzun süre geçmiyorsa, mutlaka bir uzmana başvurulmalı ve ileri tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir.

Makat Çatlağı Kendiliğinden Geçer mi ?

Makat çatlağı (anal fissür), erken evredeyse ve tetikleyici faktörler ortadan kaldırılırsa kendiliğinden iyileşebilir. Yeterli su tüketimi, lifli beslenme ve dışkıyı yumuşatmaya yönelik önlemler alınırsa, akut makat çatlakları genellikle birkaç hafta içinde düzelir.

Ancak uzun süre devam eden ve iyileşmeyen çatlaklar kronik hale gelebilir. Bu durumda bölgedeki kas spazmı artar, kan dolaşımı azalır ve fissürün iyileşmesi zorlaşır. Şiddetli ağrı, kanama veya geçmeyen şikayetler varsa, kendiliğinden iyileşmesini beklemek yerine bir uzmana danışmak gerekir.

Doğru bakım ve tedavi uygulanmazsa, makat çatlağı uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabilir. Bu yüzden belirtiler ortaya çıktığında erken önlem almak önemlidir.

kıl dönmesi HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

Anal fissür Makat Çatlağı-Makat Yırtığı nedir ?

Anal fissür (çatlak, yırtık), anal kanalın çok katlı yassı  epitel örtüsünde oluşan çatlaklardır. Anal bölgedeki kanlanma yetersizliği nedeniyle meydana gelir. Akut ve kronik hali mevcuttur.

Akut fissürün yalnız diete kepek eklenmesi ve günde iki defa sıcak su banyolarıyla dahi %90’a varan oranlarda  iyileştiği saptanmıştır. Kronik Anal Fissür mevcudiyetinde ise konservatif yaklaşımın başarı oranı %30’a düşmektedir.

Kadın olgularda   anterior ve orta hatta %25 oranında, erkeklerde %8 olarak görülmektedir. Ön ve arkada %3 oranında görülür

Kronik anal fissür medikal tedavi 6-8 haftalık  medikal tedavi ve analjezi oturma banyosu ile iyileştirilmeye çalışılmalıdır. Tekrarlama ve iyileşmeme durumunda aynı tedavi tekrarı olmalıdır. Botilinum toksini bu tedavi sonrasında  uygulanabilir. 4-6 hafta beklenmelidir. Cevap vermediği durumda  cerrahi yöntem seçilmelidir.

Bu tedavide iç sfinkter kaslarının bir bölümü kesilir. Hızlı lokal anestezi ile  tercih edilebilir bir operasyondur. Hemen sonuç verir.

Kronik anal fissürün altın standard tedavisi halen lateral internal sfinkterotomidir (LİS). Olası tüm alternatif tedavi yöntemlerinin etkinliklerinin LİS ile kıyaslanması gerekmektedir. Tekrarlama oranı %0-30 arasında değişir. Cerrahi sadece ve sadece  medikal tedaviye cevap vermeyen vakalarda seçerek ve özellikli teknikler düşünülerek uygulanmalıdır.

Kronik anal fissür tedavisinde Lateral internal Sfinkterotomi LİS anal kanal basıncını düşürmek için  altın standarttır. LİS’in medikal tedavi sonrası  nüks ya da farmakolojik tedavinin başarısız olduğu vakalarda yapılması gerektiği ileri sürülmüştür

V-Y –Z Flepler

Fissürektomi

Fissürotomi

Kontrollü dilatasyon,

Medikal seçenekler Nifedipin, Botilinium, Antibiyotik, Topikal  iyodin, vs dir.

Önceden obstetrik yaralanma geçiren olgular

İltahabi barsak hastalıkları

Daha önce anorektal operasyon geçirenler

Anal sfinkter yaralanması olanlar

>40 yaş üstü

Vajinal doğum hikayesi

Önceki veya senkron anorektal prosedür geçiren olgular

‘’Hemoroidektomi +LİS varsa   Kontinans bozukluğu %17-55’’

Cerrahi Teknik (daha uzun sfinkterotomi)

Anterior fissür varlığı

Sfinkterotomi ile  ile %94–100 oranında iyileşme sağlanmakta

Vakaların yaklaşık %7’sinde

Kanama,

Hematom,

Apse,

Fistül gibi komplikasyonlar gelişmektedir.

Apse : % 0-2

Fistül oranları : % 0-5

Nüks : % 0-30 oranında görülebilir.

Çeşitli düzeylerde inkontinans % 47.6 oranında görülür.

Gaz inkontinansı :  % 0-36 (6-9)

Sızıntı kirlenme :  % 0–43

Gayta kaçırma : % 0–11.8,

Sıvı gayta :  % 21-8

Solid gayta : % 4.4

Görülebilir bu nedenle bilinçli tedavi takibi ve uygulamalar mutlaka yapılmalıdır.